Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Amasya Kalesi

Kentin kuzeyindeki Harşena Dağı üzerine kurulmuş olan kalenin nasıl bir sarplığı içerdiğini akılda canlandırmayı kolaylaştırmak için bir dağın adını anmak kaçınılmazdır; Çorum kent merkezinden yükselen Çakır Dağı gelir tam Amasya Kalesi’ne dayanır. Bu dağın en yüksek noktası 1.375 m ile Yeldeğirmeni Tepesi’dir.

Kale, üzerine kurulduğu Harşena Dağı’nın adıyla da bilinir. Arap tarihçilere göre “Türk hükümdarı Karsan Han”, batılı tarihçilere göreyse “Pontus kralı Mithridates tarafından” yaptırılmıştır.

1075 yılından sonra Danişmend Ahmet Gazi, 1146 yılında I. Mesud, 1222 yılında I. Alâeddin Keykubad, 1319’da Gümüşlüzade Tacettin Mahmud Çelebi, 1369’da Şadgeldi Paşa tarafından onarılmış ve kullanılmıştır.

Kale, Osmanlı Devrinde 1149’da II. Murad, 1511’de Şehzade Ahmet’in Emiri Mustafa Bey, 1669’da Hoca Ahmedpaşazade Ali Bey tarafından onartılmıştır. Amasya Kalesi, kesme taştan inşa edilmiştir. Yeşilırmak kıyısından, kalenin kurulduğu dağa kadar sekiz savunma kademesi vardır. 1640 yılında kaleye gelen Evliya Çelebi, şöyle yazmıştır: “Kalenin beş köşeli kırk bir kulesi vardır. İçerisinde saraylar, cephanelikler, erzak ambarları, su sarnıçları, Tozanlı Suyu’na inen su yolları bulunmaktadır. Kalenin altı mağaralarla doludur.”

Kalenin orta kesiminde yer alan ve “Cilanbolu Su Kuyusu” ya da “Cilanbolu Tüneli” denen yapının turizme kazandırılması için başlatılan temizleme çalışmalarında, 2009 yılında 170 metreye ulaşıldı. Kalenin Yeşilırmak’tan yüksekliğinin yaklaşık 300 m olduğu dikkate alındığında bu su yapısının ırmağa dek ineceğini kestirmek zor değildir. 13. yüzyıla kadar kullanılan kalenin bazı duvarları yakın zamanda, onarılmış ve temizlenmiştir.

Kalede ve Amasya yöresinde yapılan pek çok arkeolojik kazı, Hitit uygarlığının bu bölgedeki en belirgin özelliklerini açığa çıkarmaktadır.

Bir yandan kaleden kenti kuş bakışı izlerken, öte yandan kentin adına ilişkin bulguları, bilgileri, söylencelere bir göz atarak tarihsel bilgiyi kendi mekânında düşünmek de yararlı olacaktır. 

İÇ KALE

İç Kale’nin yapımı yazılı pek çok kaynakta Pontus Kralı Mithridates’le ilişkilendirilmektedir. Buna göre Mithridates kaleyi MÖ 250 yılı civarında yaptırmıştır. 1146’da İç Kale’yi onartan Selçuklu Sultanı I. Mesud, Amasya’yı merkez olarak seçmiştir. İç Kale’de cami, medrese, hamam ve saray yaptıran I. Mesud yaşamını bu sarayda sürdürmüştür. Güneyinde Helenistik Çağ’da inşa edilmiş ve 1580 yılına kadar Osmanlılar tarafından kullanılmış Kızlar Sarayı kalıntıları da görülebilir.

Enderun Kalesi olarak da bilinen iç kalenin doğusunda Nerkis Mahallesi, batısında Sabekaddin yöresi, güneyinde Yeşilırmak, kuzeyinde Harşena Dağı bulunmaktadır.

Dört kapısı vardır. Bunlar, Nerkis’e bakan kapı olan Helkis Kapısı, Alçakköprü önündeki Saray Kapısı, İmaret Köprüsü önündeki Midenos Kapısı ve İstasyon Köprüsü yakınındaki Meydan Kapısı’dır.

Gezgin Dernschwam, buradaki sarayın 16. yüzyıla kadar var olduğunu ve Osmanlılar tarafından askeri depo olarak kullanıldığını kaydetmiştir. Sarayın dış bölümünün taştan, iç kısmının tuğla ve ahşaptan olduğunu, Osmanlıların ordu çadırlarını burada kurduklarını belirtmiştir.



AMASYA_KALESI
(Fotoğraf: Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)

AMASYA_KALESI
(Fotoğraf: Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)

AMASYA_KALESI
(Fotoğraf: Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)

AMASYA_KALESI
(Fotoğraf: Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Arşivi)